Cuma, Ekim 06, 2006




Pazarlama Blogları Karnavalı'nın ev sahipliği bu hafta bana verildi. On bir haftadır süren bu etkinlik, birbirinden değerli görüşlerin bir araya gelmesini sağlıyor ve pazarlama konusunda önemli bir kaynak oluşturuyor.

Daha önceki karnavallara, gönderilen yazıların sunumlarını ev sahibi kendi algıladığı gibi yapıyordu. Ortaya bir algı sorunu çıktığında söylenmek istenenin değil, algılananın sunulması kaçınılmaz oluyor. Bu kez ben bir değişiklik yaptım ve yazı gönderen dostların sunumlarını da kendilerinin yazmasına olanak sağladım. Yani, ev sahipliği ötesinde hiç kimsenin işine burnumu sokmadım ve umarım iyi bir iş yaptım.

Yazılarıyla XII. Pazarlama Blogları Karnavalı'na katılan dostlarımı şimdiden kutluyorum.

İŞTE BU HAFTANIN KARNAVAL YAZILARI:

Arzu Cihangir Pazar-lamaca'da kadınlardan bahsediyor.

***
Madem öyle!
Madem her şey serbest, ben de böyle bir yaklaşım geliştirdim. Bu arada Arzucuğum, hiç bu beyefendinin sağ yanını boş bırakmıyorsun. Yine ilk sırayı kapmışsın. [ OKUMAK İSTEYEN RESME TIKLAYABİLİR! ]


***
Ben de hemen A. Selim Tuncer'in arkasına ekleyeyim yazımı, zira konu onun yazısından esinlenerek ortaya çıktı.

Tom Peters, başarılı bir stratejinin bir planlama sürecinin sonucu olduğunu ortaya koyabilen ilk pazarlamacıya 100 dolar vereceğini söylemiş bir zamanlar. Ancak bu parayı hiç ödememiş. Ben de bu hafta soruyorum sizlere; “Stratejik pazarlama planları gerçekten işe yarar mı?” diye. Hadi bakalım, buyurun... Zeynep Özata - Blogistan

***

Bir ufo, Loch Ness gölü canavarı ve bir hayalet.

Sakın korkmayın, resme tıklayın!

***

Bu hafta PazarOla! için hazırladığım yazı, Şahin Beyin şanına yakışır, özgürlüğü ve güveni içeren uygulamasıyla biraz ilintili olunca dayanamadım.
Yüzlerdeki maskeler oldum olası canımı sıkar. Aldatma niyeti sezdiğimde iyice gerilirim. Sahte yakınlıklar, endirekt hareketlerden rahatsız olurum.
"Bakanı da aldatmışlar" haberi ile geçenlerde karşılaştığım bir araştırma ve yaşadığım bir olay birleşince "Dürüstlük de Pazarlanmak İster" başlıklı yazı ortaya çıktı.
Şahin Beyi bu şeffaf, doğal, yorumsuz ve maskesiz uygulaması için özellikle kutluyorum.
İsmail Kaya, PazaOla!

***

Pazarlama Karnavalı'na getirdiğin yenilikçi yaklaşımdan dolayı tebrikler Şahin Ağbi. Bu uygulama ile blog dünyasında "güven" duymanın sınırlarını genişlettin.

Fikir Atölyesi'nden karnavala gelen yazı; yeni fikir, icat etmek, yaratıcılık, kopya çekmek ve esinlenmek gibi kavramları sorguladığım "Sahtekar Olmayan Taklitlere Razı Olmak."

Tunç Kılınç.

***
Merhaba.
Ya aslında garip bir duygu içindeyim şu anda:) . Sanki Şahin Bey bana evinin anahtarını vermiş, (ki kendisi beni tanımıyor bile) ben de eve girmişim ve içerde bana ait eşyaları eve yerleştiriyormuşum gibi hissediyorum. Kaygı verici bir durum aslında. Aslında daha önce yaşamadığım bir deneyim bu. Başkasının bloguna gir ve posta yazıp çık. :)
Deneyim demişken, farklı kaynaklardan derlediğim "21 Güncel Strateji" başlıklı yazıda deneyim yaratmanın özellikle öneminden bahsediliyor. Beklerim...
Sevgiler isbn barış
***

Benden de Bir Merhaba,
Kendimi geç kalmışım gibi hissediyordum; kalmamışım. Şahin Bey'in şifreyi tüm e-mail grubuna yollamasını ve bize duyduğu güveni bu sayede göstermesini takdir ettim : )

Bu hafta karnavala "
Rock-İçecek-Festival; Bir Bermuda Üçgeni" başlıklı yazımla katılıyorum. Neden derseniz, Rock'n Coke festivalini pazarlama başarısı olarak görmediğimi bir kez daha vurgulamak istedim. Hatta içimden bir ses diyor ki Sergio Zyman da bana katılabilirdi bu konuda ("bak sen bu alçakgönüllü duruşa diyenler" arkadaşların Bildiğimiz Reklamcılığın Sonu isimli kitabın sponsorluklar bölümünü okumalarını tavsiye ediyorum).
Size keyifli okumalar (diyorum ki ben yazarken çok keyif aldım, umarım siz de okurken çok keyif alırsınız :) )

Gaye

***
Ben de (Alemşah Öztürk) araya gireyim o zaman ( zira sona yazamadım bir türlü ) :

Antifit'ten merhabalar ve bu haftaki konumuz : MTV sizin işlerinizi yayınlıyor!

MTV Flux, MTV’nin Ingiltere’de sürdürdüğü bir proje. Kullanıcılara ses, görüntü ve görsel malzemeler vererek kendi tasarımlarını, animasyonlarını, motion grafik’lerini yapmalarını ve göndermelerini istiyorlar. Gönderilenlerden başarılı bulunanlar hem ödüller kazanıyor, hem de MTV’de yayınlanıyor. Güzel bir teklif, site de başarılı, marketing olarak da “kullanıcı odaklı içerik” konusunun iyi örneklerinden birisi olacak diye düşünüyorum.

Link : MTV Flux

***


Bazı konular vardır. Tartışmaya açıktır. Bir web sitesinin görünümünün güzel olup olmadığı gibi. Bazıları beğenir. Bazıları beğenmez. Sana göre çok donuk renkleri var. Bana göre sade ve ciddi. Sen fontları çok klasik bulursun. Ben ise olması gerektiği gibi.

Bir web sitesinde neyin doğru neyin yanlış olduğunu her zaman keskin çizgilerle söylememiz mümkün değil.
Fakat tartışmaya gerek duyulmayacak bir şey vardır. Ki o’da “Bir web sitesinin navigasyonun yani site menüsünün kullanışlı olması gerektiği”.

Web sitenizin menüsü karışık ve kullanışsızsa ziyaretçiniz sitede kaybolma riskiyle karşı karşıyadır.

Nuran Yıldız’ın Sabah gazetesinde Yapı Kredi’nin yeni logosu ile ilgili yazdığı yazının başlığından esinlenerek bende bu başlığı attım yazıma.
Yapı Kredi’den “kaybolmayan site menüsü” istiyoruz!

Murat Buyurgan - İnteraktif Yaklaşım
>>>>>>>>>>> Alper Akcan MarketingMa <<<<<<<<<<<<<<<
Sahin abi, ben de kaptım yazımı geldim karnavala. Son dakika oldu gerçi ama, güç olmadı. Zamanında bir yazı yazmıştım girişimcilikle ilgili. "Girişimcilerin başarılı olması için sahip olmaları gereken ilk5 davranış" başlığını taşıyan yazımı getirdim yanımda. Hem de İlk5 blogunu da taşımış olurum bu vesile ile ortama.
>>>>>>>>>>>>>>>>Sevgiler<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<<< *** Karnavalı bu hafta ben kapatıyorum.
Doymadıysan makarna da var!
Hokus Fokus - Volkan Vardareli


***

Sevgili dostlar,

Hepinize sonsuz teflekkürler.

fiahin Tekgündüz

11 yorum:

A. Selim Tuncer dedi ki...

Hadi bunun buluşumcu (innovative) bir davranış olduğunu itiraf edeyim. Tebrikler.

Sahi bu “buluşum” oluyor mu? Burada hiç olmuyor da cümle içinde kullanayım dedim. “Babam bana buluşum aldı.”dan iyidir:)

Adsız dedi ki...

İlk defa bir karnavala yazı göndermeden yorum yapacağım.
Ben de tam grafikleri hazırlamak üzereyken bir baktım birisi benden önce davranmış! "Ya Selim abi, bu fikir benimdi ama senin haberin yoktu, şimdi bu fikrin patenti olur mu?" diyeceğim ama fikir virüsü deyip geçeyim. Neyse ben grafiğimi hazırlayacağım yine de :)

A. Selim Tuncer dedi ki...

Sevgili Cengiz, grafik dediğin şey, ikimizin de ortak malzemesini oluşturuyor. Miri malı yani, patenti olmaz. Hadi bakalım.

A. Selim Tuncer dedi ki...

ÖDÜM PATLADI YAHU!

Evet, Barış’ın dediği gibi ilginç bir deneyim olmalı bu... Ben, zaman zaman buraya parmaklarımın ucuna basarak sessizce girip çıktığım için bu deneyimi yaşayamadım.

Ama biraz önce bir deneyim yaşadım ki, düşman başına!

Yeni bir gelişme var mı merakıyla Mah-Zen’e bir gireyim dedim; sayfa açıldığında ne göreyim, Karnaval yok! O panik havasında ilk aklıma gelen kaşeleme sorunu olduğuydu, tekrar tekrar denememe rağmen yine Karnaval yoktu. Başımdan kaynar sular döküldü. Hemen Şahin Bey’e mesaj geçip bilgi verdim.

Ama bu arada yaşadığım duygu anaforunu siz hesap edin. Karnaval’ın yok olmasından ziyade, bunu hangi hainin yapabileceği kuşkusu beni kahretti. Vallahi, birkaç saniye içinde grup üyelerini zihnimden geçirdim, ama böyle bir şeyi yapacak karakterde adam bulamadım.

Kendi kendime, grup maillerinin dışarı sızma ihtimalini geçirdim aklımdan... Böyle bir şey olabilir mi diye tam Selim’e mail göndermek üzereydim ki, aklıma kullanıcı paneline bakmak geldi.

Hay Allah iyiliğini versin, en son posta Gaye’nin olduğuna göre o, yanlışlıkla “draft” butonuna basmıştı, büyük ihtimalle.

Ah Gaye ah! Yüreğimi ağzıma getirdin:)

Şaka değil, Şahin Bey tüm siteyi imha edebileceğimiz bombanın pimini elimize tutuşturmuş oldu; ama o pimi çekecek kimse yok aramızda çok şükür.

Herkese sevgiler.

Gaye dedi ki...

Merhaba Selim Bey,
Aslında yanlışlıkla değil gayet bilinçli bir şekilde "draft" butonuna bastım. Karnaval daha tam olarak hazır olmadığı için belki görüntülenmemesi daha uygun olur diye düşündü : )

Yalnız gelin görün ki farklı bir sonuç doğdu...

Adsız dedi ki...

Ben çok afilli bir köşe istiyorum.

Köşe derken köşe olması gerekmez illa ki ama parlak neon ışıklar istiyorum, en son ben görüneceğim karnavalda sanırım. O ilk heyecan geçtikten sonra, sahneye parlak bir giriş yapmak istiyorum ev sahibimizin de yardımıyla.

Olmadı diyelim, unutulmamak için, diğerlerinden ayrımsanmak için, marka bilinirliğimi artırmak için, süt için (yok, bu olmadı), çok farklı deneyimler yaşatacağım. Hayır, hayır, tehdit değil :)

Şahin Abi, zihnine sağlık, fikir olarak çok hoş bence, herkese kendi köşesini kendi isteğine göre hazırlama şansı vermek.

Murat Kaya dedi ki...

Elinize sağlık Şahin Abi. Karnavala "yazar memnuniyeti" kavramı da girmiş oldu böylece:)

Yazı yetiştiremedik bu sefer.

Adsız dedi ki...

Teşekkürler Şahin abi. Bu hafta da değişik bir uygulama yaşamış olduk.

Onur Yuksel dedi ki...

Tebrikler Tebrikler... Şehir dışında olduğum için yazı gönderemedim ama tadından yenmez bir ev sahipliği olmuş. Bakalım bundan sonrası nasıl olacak. Pazarlama karnavalı havasından pazarlama dizisi formatına dönüşmek üzere okuyucular heyecanla diğer bölümlerde ne olacak, merak ediyor :)

Adsız dedi ki...

Sahin bey karnaval için teşekkurler

Eminim karnaval ilk defa bu kadar renkli, bu kadar arçık ve sıcak oldu

Elinize saglik

Serhat Bayram dedi ki...

Elinize, fikrinize sağlık Şahin Hocam!